SPORUN OTİZME ETKİSİ

Anasayfa » SPORUN OTİZME ETKİSİ

Spor hemen hemen herkesin birçok faydasını sıralayabileceği bir aktivite çeşididir. İlk etapta kilo vermek ile ilişki kurulsa da aslında daha derinlerde çok daha farklı ve fazla şeye hizmet eder.

C.A. 8 yaşında. Tanısı otizm. Tanısını 3 yaşında almış. 3 yaşından beri özel eğitim ve yan destek aktiviteler alıyor. Anne baba oldukça ilgili ve yenilikleri takip ediyor. Spora başlamadan önce C.A. nın çizdiği tablo şöyle:

• Sık sık öfke nöbetleri geçiriyor, kendine ve etrafına fazlasıyla zarar veriyor.
• Ciddi anlamda ekolalik konuşma yani sürekli aynı kelimeyi ya da cümleyi tekrarlama davranışı gösteriyor.
• Göz kontağı ortalama seviyesinde.
• Özellikle birkaç takıntısını boş bulunduğu her dakika yapabiliyor (yerinde sallanma ve bir nesneyi yere vurmak vb.)
• Sınıfta yalnız başına duramıyor. Gölge öğretmeniyle en fazla 1 ders durabiliyor.
• Öğrenme sınırlı seviyede.
• Yemeğe karşı aşırı istek duyuyor. (Özellikle patates salatasına)
• Birisi ona soru sorduğunda cevap verme tepkisi sınırlı.
• Spor dallarından bisiklet sürme, masa tenisi oynama, yüzme ve cimnastik egzersizlerini bilmiyor..
• Sürekli ilaç kullanıyor.
Tablo bu şekildeydi. İlk etapta özel eğitim yanında yoğunlaştırılmış spor takviyesine gidildi. Haftada 5 gün farklı alanlardaki egzersizler bire bir çalışıldı. 3 ve 6 ay sonraki değişimler izlendi.

Değişimlere geçmeden önce yapılan araştırmalarda sporun normal çocuklar üzerinde ki faydalarına yönelik bulduğum akademik sonuçları sıralamak isterim.

• Çocuğun denge, dikkat ve yoğunlaşma yeteneklerini geliştiriyor.
• Tüm bedenin uyum içinde hareket etmesini sağlıyor.
• Bisiklet kullanırken pedal çevirme esnasında dengede durma, dengede ilerleyebilme, yön değiştirme, ruh ve beden sağlığını olumlu etkiliyor.
• Geç yaşlarda fiziki yapının bozulmasını engelliyor.
• Beslenme rutinleri ve şekli olumlu olarak geliştiriyor.
• Uykularını daha iyi alıyorlar.
• Esnekliği, koordinasyonu, dayanıklılığı ve kuvveti artıran faaliyetlerde bulunursa büyüme, gelişme yeteri kadar olur ve genetik olarak sahip olduğu fiziki yapıya daha hızlı ulaşabilir. Böylece çocuk yetişkin çağa geldiği zaman uzun boya ve iyi bir solunum, dolaşım sistemine sahip olabiliyorlar.
• Düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenme, kalp hastalıkları, şeker hastalığı ve daha birçok kanser türünün oluşma riskini azaltıyor.
• Kardiyovasküler dayanıklılığı artırıyor.
• Sinir – kas koordinasyonunu geliştiriyor.
• Yaşıtlarına göre daha az hastalıklara yakalanıyorlar ayrıca, daha çabuk iyileşiyorlar.
• Spor yapan çocuklar kişisel deneyimlerini, yaratıcılıklarını geliştirir ve sorumluluk duygusu kazanıyorlar.
• Yardımlaşma ve işbirliği yapma, arkadaşlarına ve oyun kurallarına saygı gösterme gibi sosyal davranışları da kazanarak olumlu bir benlik gelişimi sağlıyor.
• Enerjilerini sporla boşalttıkları için dersin başına oturduklarında daha verimli çalışıyor ve boşa vakit geçirmiyorlar.
• Kendi içinde barındırdığı kurallar, düzenlemeler ve uygulamalar; aslında disiplin dediğimiz sistemi çocuğa öğretiyor.
• Antrenman yapmak, zamanında oyuna başlamak, kurallara uymak, çocuğunuzun tüm hayat kalitesini etkileyecek davranışlar kazanmasını sağlıyor.
• Yenilgiyle, rekabetle baş etme, tekrar deneme, hakemle, koçla, takım arkadaşlarıyla ilişki, belli bir amaca yönelme, hedefe ilerleme gibi durumlar, çocuğunuzun ileride yetişkin bir birey olduğunda, hayatında kullanacağı önemli ve gerekli yetilerdir.
• Spor etkinliklerinin kazandırdığı sosyal ve fiziksel beceriler, çocuğunuzun toplum içindeki kabulünü artırırken, sağlıklı olmasını destekler, kötü alışkanlıklardan uzak durmasına yardımcı olarak, sorumluluk duygusunu besler.
• Topla ilgili sporlarda topu takip etmek zorunda kalması haliyle dikkati ve hızı geliştiriyor.
Bu bahsettiğim bulgular normal gelişim gösteren çocuklarda kaydedilen sonuçlar. Ancak Türkiye’ de de yurtdışında sadece sporun otizm üzerine etkisine yönelik yapılan araştırmalar maalesef bir elin parmağını geçmeyecek seviyede.. Bu araştırmalarda ya yüksek lisans tezi için ya da en fazla doktora tezi için ilgili üniversitelerin beden eğitimi bölümü öğretim görevlilerin yaptığı incelemelerdir. Ancak C.A. üzerindeki etkileri bence araştırma konusu olmaya aday.

Peki C.A de 3 ayda neler oldu 6 ay sonra nereye geldi?

3 ay içinde;
• Önceleri davranış sorunları pik seviyesi dediğimiz en üst seviyede kendini gösterdi.
• Özellikle ilk etapta saldırganlık davranışı çok arttı.
• Öfke patlamaları, ağlama ve gülme ajiteleri arttı.
• Bir ay içerisinde bunlarda ufak ufak azalmalar başladı.
• Göz kontağı ve dikkat süresinde artış başladı.
• Oturma süresi arttı.
• Kısmen de olsa sorulan soruya cevap verme süresi hızlandı.
• Dışarıdan biri görünce çok net olmasa da olumlu farklılıklar gözlenmeye başlandı.
6 ay sonra;
• Öfke patlamaları ayda bire düştü.
• Kendi başına 45 dakika ders yapmaya başladı.
• Yukarıda bahsettiğim tüm spor dallarını öğrendi. Hatta bisikleti tek elle sürmeye başladı.
• Göz kontağı bariz seviye de arttı.
• Takıntılar %75 azaldı.
• İlaç dozu düşürüldü.
• Sınıfta gölge öğretmeni olmadan 30 dakika durmaya ve kendine verilen ödevi yapmaya başladı.
• Yazısı düzeldi.
• Yemek takıntısı %50 azaldı.

Şu an C.A. 3. Sınıfta ve okumayı, yazmayı öğrendi. Tek ve çift basamaklı toplama çıkarma işlemlerini yapmaya başladı. Okuduğuyla ilgili soruları cevaplamaya başladı. Ancak en önemlisi de sosyalleşmesi arttı ve kendine olan güveni gelişti.

Elbette ki tek bir vaka üzerinden yorum yapmak ya da genellemek mümkün değil ancak sporun da otizm üzerinde ki etkisi azımsanacak seviye de değil. Tek başına iyileştirme olarak yeterli değil. Ancak özel eğitimle beraber kullanıldığında kesinlikle gelişim performansını %50 artırmakta. Bu nedenle tüm çocuklarımız gibi otizmli çocuklarında spora teşviği ve yönlendirilmesi çok önemli.

senay@pozitifgelisim.net

Çocuk Gelişim Uzmanı

Şenay Yılmaz